Bir genç bir adam üniversiteyi bitirmek üzereydi. Aylardan beri
çok istediği ve hoşuna giden bir araba vardı. Bunu babasına duyurdu ve
hayatının en çok istediği şeyin bu olduğunu da söyledi babasına.
Babasının da bu arabayı alacak gücü vardı. Okulun biteceğine yakın
bir donemde, babasından bazı sinyaller bekler arabayı aldı diye. Ve sonunda
diploma alma günü gelmiştir ve babası ona onu ne kadar sevdiğini söyledi. Ve sonunda
babası oğlana bir hediye paketi verdi. Meraklı ve az hüzünlü bir şekilde
paketi çocuk açar ve için de deri kaplı bir KURAN-I KERİM bulur. Kızgın bir
şekilde babasına bağırır: "Bu kadar paran var ve sen bana KURANI
KERİM veriyorsun" Çocuk kitabı bırakır ve evden koşarak kaçar.
Yıllar geçer aradan ve genç adam çok başarılı bir iş adamı
olur. Her istediğine kavuşmuş biri olur. Çok güzel bir evi ve sevgi dolu bir ailesi
vardır. Ama bir dönem sonra kendi kendi ne düşünür, babasının çok
yaşlandığını ve onu görmeye gitmesi gerektiğini düşünür. O evden
çıktığı günden beri babasını hiç görmemiştir. İşlerini
halledir babasına gidesiye kadar, kendine bir telgraf gelir ve
telgrafta babasının öldüğünü ve babasının tek varisidir. Onun için
oraya gitmesi lazımdır. Babasının evine geldiğinde kendisini üzüntülü
ve suçlu hisseder. Ve babasının bütün kağıtlarına bakarken
birden gözüne o Kuran-ı Kerim çarpar. Kitap kendisinin evden çıktığı
zaman ki bıraktığı yerdedir. Kitap o dönemden beri hiç yerinden alınmamıştır.
Gözlerinden yaş gelerek Kuran-ı açar ve içinden okumaya başlar. Sözleri
okurken, içinden bir zarf çıkar ve içinde de bir anahtar. Ve anahtarın
ucunda bir anahtarlık vardır. Onun üstünde de bir yazı; araba garajının
ismi ve o araba garajında da beğendiği araba durmaktaydı. Bir başka
yazı da diploma töreninin günü ve bir kelime daha......'Parası tamamen
ödenmiştir" |