Hep eskiler bahseder o dostluklardan ve
hep yeniler dinler. Tartışmasız dünya ilerledikçe kazandığından
fazlasını kaybediyor. Değerli olan şeylerin yerini gözümüzü
doyuran sahte değerler alıyor. Peki neden insanlar sahte olan şeylere
daha çok değer veriyor? Cevap ucuz ve basit oldukları için. İnsan
karmaşık şeyleri sevmez, onlarla uğraşmayı ve sürekli bir parçasını
onlara ayırmayı mantıklı bulmaz. Kolay ve karşılıklı olan, en
iyi olanın ta kendisidir. Hayat o kadar tuhaf ki, bazen yaşamaya değer
hiç bir şey bulamazken bazen ise, her şeyin yaşamaya değer olduğunu
düşünürüz. Bu çelişme ruhumuzun bedenimizle ve kirli
isteklerimizle savaşmasından kaynaklanıyor. Bazı şeylerin yaşanmadan
anlaşılması imkansızdır aynı ölüm gibi ya da dostluk... Ölümle
dostluğun o kadar benzer yanı var ki... Mesela; ikisinden de korkarız,
bazen ikisine de kızarız, bazen ise ikisinin de varlığının kaçınılmaz
olduğunu kabul ederiz, ikisinin de zamanını bilemeyiz, anlamayız
ikisinin de acısını, ikisini de bekleriz bazen sabırla ama çoğu
zaman endişeyle ama ne getireceğini bilemeyiz. Bazen de özleriz. Öylesine
özleriz ki her şeyi feda edercesine... Bazen ise direniriz, kabul
edemeyiz, kendimize yakıştıramayız. Ve şunu bilmeliyiz ki; ikisini
de unutursak bu hayattan hiç bir şey anlamayız! |