www.kebir.net
  "Hayatı derinlerde yaşayanların sitesi"

       Sadece paylaşmak için...


 ANA SAYFA | TÜRKÇE MÜZİK | ŞİİRLER | YAZILAR | DİN ve HAYAT | HİKAYELER | BANA ULAŞIN! | AMACIM 

VERİLEN ÖZGÜRLÜK

İnsanın belki de en büyük özelliği. Yüzyıllardır bir çok insan bu yüzden hayatını kaybetti ve yüzyıllardır insanlar arasında çeşitli sorunlara neden oldu. Sonra din çıktı meydana. Yani özgürlük ve din çelişki olarak değerlendirildi. Bu nedense bazı tür insanlar arasında daha çabuk yayıldı. Ve bir çok insana göre din kısıtlayıcı bir çizgi olmaya başlamıştı. Özellikle İslamiyet'in bu yönde günümüze kadar geldiğini görebiliriz. Peki neden İslamiyet insanların özgürlüklerini kısıtlıyordu. Bu soru basitti. Cevap ise daha basitti: Kurallar. İslamiyet bir dizi kuralla insanların yaşama özgürlüklerini ve serbest düşünce tarzlarını elinden alıyordu. Sınırlamak. İslamiyet'in korku saldığı bir dalda işte bu. İslamiyet sınırlayıcı kimliğiyle buralara kadar geldi. Bu kimlik değişemedi. Çünkü insanlar değişmedi. Verilen özgürlük az dedi insanlar. Biz özgür olmalıyız. Hem yaratıcı bunu bilmeli, öyle değil mi? İsyan etmek nedir bilir misiniz? Aslında bu bir tepki değildi. Yahut kısıtlanan özgürlüğe karşı bir direnç. Bu bir zorluktu. İnsanlar inanmak istemediler. Çeşitli bahaneleri önlerine koydular ve İslamiyet'i dengesiz bir sandalyeye oturtarak yargıladılar. Tabi ki en sonunda haksız buldular. Aslında kaybeden İslamiyet değildi, insanlardı. İnsanlar ne istediler? Özgürlük mü? Yoksa başıboşluk mu? İkisi arasındaki farkı henüz anlamaya güç yetiremeyen insanlar, aciz bir benliğin özgürlük naraları altında, enkaz gibi bir ruhu taşıyorlar. İslamiyet tek kelimeyle insanların özgürlüğünü kısıtlamaz. Aksine var olan kısıtlamaları açıp seçici bir hayat yaratır. Ve bunu insanın kendi başına yapmasını ister. Ne söylenirse söylensin, eğer insandaki anlayış farkı değişmediği ve ukalalığı azalmadığı sürece, onlara göre İslamiyet'in özgürlük anlayışı daralacaktır. Şu soruyla bitirelim: "Özgürlüğü veren varlık niçin onu kısıtlamak istesin?" Tabi ki bunda bir iyi niyet düşünmek çok mantıksızcadır eminim... 


Yazan Melih SARIOĞLU

Geri Dön

 


©kebir