www.kebir.net
  "Hayatı derinlerde yaşayanların sitesi"

       Sadece paylaşmak için...


 ANA SAYFA | TÜRKÇE MÜZİK | ŞİİRLER | YAZILAR | DİN ve HAYAT | HİKAYELER | BANA ULAŞIN! | AMACIM 

TÜRKİYE'DE DİN

Türkiye Atatürk'ün sayesinde laiklikle tanıştı ve daha sonra gelenlerin sayesinde laikliği unuttu. Laiklik düşünce özgürlüğü demekti. Ama bu ülkede bırakın düşünce özgürlüğünü yaşama özgürlüğü bile yeri geliyor kısıtlanıyor. Her şeyde olduğu gibi dinde de şekilciliğe çok önem veriyoruz. Bu ise İslamiyet'in istediği en son şey. Sürekli eskilere dayatılan bir dinin bu katı çıkmazdan kurtulması ancak ve ancak çok iyi ve anlamlı bir eğitimle olur. Din eğitimini normal eğitimlerden ayırmanın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Ateist bir insan da din eğitimi almalı bence. Ama mevcut din eğitimi o kadar sıradan ve kalıplaşmış ki belli ezberlerin ötesine gidemiyor. Öğrencilere sureler arapça ezberletiliyor. Kitaplar okutulup özetleri çıkartılıyor. Yorum ya da fikir üretmelerine izin verilmiyor çünkü dinde bunu yapmak günahtır. Ne kadar yanlış. Tabi ki İslamiyet'in sabit olguları var. Ama bunlar sevgi, dostluk, paylaşmak, düşünmek gibi hayatın temelini ve anlamını oluşturan olgular. Bunların ötesinde İslamiyet insanlara düşünme zorunluluğu getiriyor. Eğer düşünmeyen, hazır kalıplara inanan ve bunları savunan  insanlar yetiştirirsek toplumun her kademesinde tıkanırız. Aynı bugün olduğu gibi. Uzlaşmak ancak sağduyulu ve inançlı insanların sözlüğünde doğru yerdedir. İnançlı derken inanmayı bilen, ne anlama geldiğini kavrayan insanları kastediyorum. Gerçek şu ki; biz var olan en mükemmel dine sahibiz ama onu o kadar çok basitleştirdik ki, artık kendimiz bile ondan sıkılmaya başladık. Müslümanlığı yerin dibine batıran her şeyi yaptık. Pis, bencil, çıkarcı, terörist, tembel ve düşüncesiz. İşte bu sıfatlar mevcut Müslümanlık sıfatları. Belki biz hepsini yapmadık ama insanların Müslümanlığı böyle tanımalarına izin verdik. Şu bir gerçek ki; İslamiyet kimsenin tekelinde olan bir şey değil. Ama bunun tersini kanıtlayacak hiç bir şey de yapmadık. Bu olay karamsarlığın kucağına düşmüş çaresizce kıvranan bir çözüm istemiyor. Bu olay gerçekten iyi eğitilmiş ve ailede gerçek kavramları almış insanlar istiyor. Çocuklarımıza  10 yaşında oruç tutturmayın onlara saygıyı, ahlakı ve inanmayı öğretecek şekilde örnek olun. Ona İslamiyet'i anlatamazsınız. Siz yaşayın. O sizi örnek almak isterse işte o zaman ona çok şey kazandırmış olacaksınız. Hep ileri... Bir Müslüman(Örnek İnsan) her zaman ileriye bakar. Geçmişle fazla zaman kaybetmez. Sever, değer verir, paylaşır, anlar ya da anlamak için elinden geleni yapar, yeri geldiğinde susar, yeri geldiğinde konuşur, herkese eşit davranır, adaletten asla vazgeçmez, her zaman kendini geliştirir, ahlakına çok dikkat eder, gönlünü ve aklını kullanıp devamlı barışa yönelik iyi şeyler yapmaya çalışır, sabırlı olur, insanlara hep umut verir, evrensel olmaya çalışır, haksızlığa hep karşı çıkar ve daima akla ve ilme dayalı kararlara bağlı kalıp hayatını bu temeller üzerine kurar. İşte bir Müslüman(Örnek İnsan) böyle tarif ediliyor Kuran'da. Sizce Türkiye'de böyle Müslüman kaç tane. Saymakta zorlanmayacaksınız. Sayımın sonucu Türkiye'de ki din konusunu en iyi anlatan şeydir.


Yazan Melih SARIOĞLU

Geri Dön

 


©kebir