Yaşam oldukça zor olgulara sahip ki
bunlar bizi bazen denemek için var olduklarını her fırsatta gösteriyorlar.
Bazen her denemeyi kolaylıkla aşamayacağımızı biliriz. Ama bazen
öyle hissederiz ki bu bize karşılaştığımız en basit şeymiş
gibi gelir. Aslında sahip olduğumuz her şeyin bir şeyden türediğini
görürüz. O da galiba sevgi. Çoğu zaman insanlar sevgiye yeterli değeri
vermez. Çünkü bunun kolay elde edilebilir bir şey olduğunu sanırlar.
Aslında şu bir gerçek ki sevgi insanın uzun zamanını alır. Belki
de insanların değer vermediği nokta bu olsa gerek. Çünkü insanlar
zaman harcamak istemezler. Hele bir de onun yerine geçirebilecekleri
bir şey varsa. Aşk böyle bir joker. Ama bence bu yanlış bir düşüncenin
ısrarı. Aralarındaki farktan öte farklı kulvarlara ve özelliklere
ait iki kelime. Tabi ki ortak yönleri ve özellikleri var. Ama gerçekte
bunların bir dönüşüm olduğuna inanıyorum. Yani aşk bir başlangıç.
Ve tabi ki güzel bir şey. Çoğu insan bunu hissettiğinde kendini
yalnız ama kalabalık, mutlu ama üzgün hisseder. Bütün karmaşık
duyguların bir arada toplanmasını sağlayan aşk, tabi ki çok güçlü
bir duygu. Ama gel gelelim niye ve ne zaman aşık olduğumuza. Bunun
cevabı bence çok saçma. Bunu düşünmek de öyle. Yalnız dikkat
edilecek bir nokta belki de nasıl sorusunun cevabı olmalı. Aşk bir
girişim, belki de bir arzunun parlaması. Hissedersiniz ve yaşamaya başlarsınız.
Düşünmek sadece kalbinize yönelik olan dokularınızla gerçekleşir.
Mantık ya da diğer olguları aramazsınız. Sizin istediğiniz onu görmek,
bir daha görmek ve galiba bir daha.. Yani bunun bir ön hazırlık olduğunu
ve insanları çok kutsal bir duyguya götüren tek araç olduğunu söyleyebiliriz.
Sevgi. Sevmek için aşık olmalı mıyız? Evet. Ama annemize ya da
akrabalarımıza karşı hissettiğimiz sevgi değil mi? Evet sevgi.
İşte ayrıntı burada gizli. Onlar için bu taban çoktan var bizde. O
elektrik çoktan alınmış ve verilmiş. Ve galiba onlara farklı bir
sevgi veriyoruz. Tabi ki sevginin farklılıkları var. Ve bunlar karşımızdaki
insanlara göre çeşitlilik gösteriyor. Birine aşık oluruz.
Kendimize ait yeni bir dünyaya pencere açarız. Yıllarca
hissedemediklerimizi çok kısa bir zamanda yaşarız. Bu bize bazı şeyleri
gizler ve onları düşünmemizi engeller. Ama gerçeğe dönüştürmek
için sevgiye ihtiyacımız vardır. Bu kolay değil. Sevgi insanların
verdiği en değerli şeydir. Değilse bile bence olmalı. Onun için düşünmeye
başlarsınız. Ona ait olan şeyler size de ait olmaya başlamıştır.
Hayatınızı gerçek anlamda paylaşmaya ne olursa olsun onu unutmayacağınızı
hissetmeye başlarsınız. Evet belki de sevgiye ait en önemli his bu.
Unutmamak. Esas olan fark belki de. Aşık olduğunuz bir insanı
unutabilirsiniz. Ama sevdiğiniz bir insanı asla unutamazsınız. O
sizin için kazınmıştır. Ve hayatınızın sonuna kadar sizdedir. Aşk
bir yol açar ve sevgiyi davet eder. Eğer o gelirse kutsallık başlar.
Ve hayatınızın gerçeği ortaya çıkar. İnsanı üstün kılan
sevgi sonuna kadar çalışır... |