Bazen kendime bu soruyu korkmadan
soruyorum. Nedenini tam olarak bilemesem de içimde beni tetikleyen güce
hep yardımcı oluyor. Hepimiz bir şeyler yapıyoruz. Kimimiz doğru yolda
kimimiz ise yanlış. Belki çoğumuz neyin doğru ya da neyin yanlış olduğunu
bile bilmiyoruz. Tek yaptığımız nefesimizi tutup yaşamak. Tutuyoruz çünkü
kazayla hayatın tadını alırız diye ödümüz kopuyor. Hayat bize gerçeği
yıllardır söylüyor. Her gün güneş benim pencereme geliyor. Sıcak
kelimeleriyle kulağıma fısıldıyor gerçeği, bazen nereden geldiğini
bilmediğim rüzgar getiriyor, bazen de gözyaşlarıyla ince bir yağmur
fısıldıyor ya da hiç üşümeden altında gezindiğim kar taneleri ateşimi
alarak getiriyor bana... Etrafıma bakıyorum. Bir şeyler var göremediğim ya
da görmek istemediğim ama hissediyorum. Zorlanıyorum sezmeye çalışırken.
Korkuyorum yanlış anlamaktan ama istiyorum. O'nu görmek istiyorum. Ne
olduğunu bilmek değil! O'nu görmek istiyorum. Bakamadığım bir yer kaldı mı
diyorum kendime ama bulamıyorum. Her yere baktım sanıyorum. En sonunda hep
unuttuğum yere geliyorum. İÇİME... Tek tek çıkartıyorum insanlıktan kalmış
duygularımı. O kadar hassas ve korkaklar ki. Yıllar ezmiş, bitirmiş...
Ufacık bir dürtü istiyor kalbim en sıcak tebessümüyle. Gülüyorum ve o da
bana bakıyor. Sevgiye muhtaç bir dünyanın içine giriyorum. Parayla,
mevkiyle, ünle dağlanmış gururumun yanından sıyrılıyorum. O kadar sıkışık
buralar ki, kaybolmamak içten değil. Bir ışık görüyorum karanlığın
sonunda. Yalnızlığına ait bekliyor. Gözlerime giriyor sonsuz ışığı ve
kalbime doluyor. Gelme diyemiyorum...
Neden bilmiyorum. Bir ışık var içimde hiç sönmeyen. Her şeye rağmen
umudunu kesmeyen. Tarif edemiyorum size çünkü sığmıyor kelimelere ya da
bildiğim boyutların hiç birine. Sadece onu görüyorum. Her şeye ondan
bakıyorum ve her şeyi onunla seviyorum. İçimi ısıtıyor soğuk sabahlarda.
Bazen bir bebeğin gülüşünde karşıma çıkıyor, bazen sokakta gördüğüm
birinin kelimelerindeki teşekkürde. Bazen güldüğüm birinin bana verdiği o
güzel bakışlarda göz kırpıyor bana, bazen de nefretimi yenerken aldığım
zaferlerde. Ben ateist olmadım. Olamam! Bilmediğim bir yerde O beni
izliyor. Yanına gittiğimde hep gülüyor. Ne zaman istersem benimle
konuşuyor. Ben O'nu nasıl görmek istersem O öyle oluyor. O bana bu kadar
yakınken ben O'ndan uzaklaşamıyorum...
Melih Sarıoğlu |