Bu ülkede sevmediğim en kötü şey,
insanların ülke için gerekli olan olgulara tek başlarına sahip çıkmaları.
Geçenlerde ülkenin ileri gelenlerinden birisi demokrasinin kendileri
sayesinde ayakta durduğunu ve yaşadığını söyledi. Benim anlamadığım
şey de bu. İnsanlar bu ülkeye ve yaşadığı tarihe hangi gözle bakıyorlar.
Merak ediyorum çünkü baktıkları göz doğru göstermiyor. Bu ülkede
demokrasi olsaydı biz çok daha önceleri şimdi başarmayı bile hayal
ettiğimiz şeylere kavuşurduk. Kendi yaptıklarını ve bulunduğu
kurumu tatmin edici konuşmalar yapmak ve bunu insanların hassas(!)
kelimelerine büründürmek çok yanlış. Bu tür olgular bir kurum
veya belli bir grup sayesinde ayakta tutulmadı. Daha doğrusu ayakta
olan bir şey yoktu. Hepimiz Türkiye'nin demokraside ne kadar
deneyimsiz ve bu konuda ne kadar ilgisiz olduğunu biliyoruz. Bunu kanıtlayan
da geçmişin ta kendisidir. O yüzden kimse laikliğin, demokrasinin ve
Atatürkçülüğün bekçisi olduğunu iddia etmemeli. Zaten bu olgular
gösteriş kabul etmez. Eğer yapılacak bir şey varsa çalışmak ve
çalışmaktır. Söylemler ve kelimeler duvarda asılı olduğu müddetçe
bize bir şey kazandırmaz. Ne zaman ki biz onları duvardan indirip
kafamıza takarız işte o zaman gerçekleri yaşamaya başlarız. Kime
sorsanız o bu ülke için elinden geleni yapmıştır. Madem bu kadar
iyi niyetli insan var ülkemizde o zaman niye hala iyi durumda değiliz.
Herhalde talihimiz yok!? Bir Atatürkçü onlar, bir laikliği onlar
anladı ve bir demokrasiyi onlar yaşatıyor. Halbuki bahsettikleri
kelimelerin ağırlıklarından bile haberleri yok. Biz onları
umursamayalım. Biz çalışana ve hizmet edene bakalım. Unutmayın; bu
ülke gerçekte bu ülkeyi her şeyiyle
sevenlerindir. |