Bu bölümde Kuran'da yer alan ayetlerin
gerçekle ilişkisini inceleyeceğiz. Bu yazının sonunda göreceksiniz
ki, Kuran gerçeği ve bilimi içinde barındıran eşsiz bir kitaptır.
Lütfen altı çizili bölümleri daha dikkatli okuyun!
Târık Suresi 5-6-7. ayetler
5. ayet: İnsan, neden yaratılmış olduğuna bir baksın!
6. ayet: Fırlayan bir suyun bir parçacığından yaratıldı o.
7. ayet: Bel ile kaburgalar arasından çıkar o su.
Açıklaması...
Bu ayetlerde erkeğin üreme
sistemlerinden ve insanın oluşumundaki evrelerin başı olan döllenmeden
bahsediliyor. Altı çizili olan kısımda erkeğin üreme hücresi olan
spermden söz edilmiş. Bildiğimiz gibi döllenme kadın hücresi
(yumurta) ve erkek hücresinin etkileşimi sonucu gerçekleşir. Burada
can alıcı nokta döllenmede bırakılan meninin içinde bulunan 3
milyon spermin sadece ama sadece bir tanesinin döllenmeyi gerçekleştirmesidir.
Ayette altı çizili kısım da buna işaret ediyor. Bu, inananlar ve
aklını işletebilenler için gerçek bir mucize, karanlık ve aşırılığa
sapmışlar için ise isyanı arttırıcı bir yanılgıdır. Kuran
sadece gerçeği anlatır. Bilim ilerledikçe bunun ne derece önemli
olduğunu daha iyi anlamaya devam edeceğiz...
Fussılet Suresi 10-11-12. ayetler
10. ayet: O, yeryüzüne, denge ve dayanıklık sağlayan dağları
üstünden yerleştirdi. Onda bereketlere vücut verdi. Ve onda, azıklarını
dört günde takdir edip düzenledi. İsteyip duranlar için eşit
miktarda olmak üzere.
11. ayet: Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve
yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek
gelin." Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik."
12. ayet: Böylece onları, iki günde yedi gök halinde takdir
edip her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti. Ve biz, arza en yakın göğü
kandillerle ve bir korumayla donattık. İşte bunlar Aziz ve Alim olanın
takdiridir.
Açıklaması...
Altılı çizili olan kısımlara
dikkat ettiğimizde, 10. ayette dağların yerküreye denge dayanıklık
sağladığını söylüyor. Bunu araştırırsanız doğru olduğunu görürsünüz.
Dağlar, yerkürenin dengesini ve dayanıklılığını sağlarlar.
12. ayette ise, göğün katmanlardan oluştuğunu ve sayısını
belirtiyor. Ayrıca ikinci altı çizili bölümde ozon tabakasının
varlığından söz ediyor. Gördüğünüz gibi peygamberimizin yaşadığı
dönemde insanlar tarafından bilinmesi imkansız olan şeyler Kuran'da
belirtilmiş.
Nâziât Suresi
27-28-29-30. ayetler
27. ayet: Siz mi daha zorsunuz yaradılışça, gök mü?
28. ayet: Onu O yapıp kurdu. Onun boyunu yükseltti; ardından
ona ahenk ve düzen verdi.
29. ayet: Gecesini kararttı, kuşluğunu ortaya çıkardı.
30. ayet: Bundan sonra da yeri yayıp yuvarlattı.
Açıklaması...
Altı
çizili bölümde açıkça anlaşıldığı gibi Kuran'da dünyanın
yuvarlak olduğu o zamandan belirtilmiş. Bunda birazcık aklı olan bir
insan netliği ve mucizeyi görecektir.
Kaf Suresi 6. ayet
6. ayet: Bakmadılar mı üstlerindeki göğe ki nasıl kurduk onu,
nasıl süsleyip nakışladık?! Yırtığı, çatlağı da yoktur
onun.
Açıklaması...
Altı çizili
bölümde ozon tabakasının varlığından ve yapısının tamamıyla yırtıksız
ve deliksiz olduğundan bahsediyor. Maalesef ozon tabakası şimdilerde
delik ama eskiden delik değildi. Bu da Kuran'ın bir mucizesi...
Ra'd Suresi 41. ayet
41. ayet: Bizim, o yerküreye gelip onu uçlarından biraz
eksilttiğimizi görmediler mi? Allah hükmeder; O'nun hükmünü
denetleyecek de yoktur. Hesabı çok çabuk görür O.
Açıklaması...
Dünya tam
anlamıyla bir küre değildir. Kutup bölgelerinden biraz basıktır.
Bunu coğrafya kitaplarından araştırabilirsiniz. Altı çizili
bölümde de Allah'ın bu basıklığı yaptığından bahsediyor.
Buradaki uç kısımlar iki kutup bölgesini ifade ediyor. Eksiklik de
basıklığın tam anlamıyla o zamandaki karşılığı. Şaşırtıcı
değil mi?
Yakında daha
fazlasıyla karşılaşacaksınız...
|