Geçenlerde açıklanan Anadolu Liseleri Sınavı
sonucuna göre 40 bini aşkın arkadaş sıfır çekmiş. Bir çok
bilene ve bilmeyene göre bu bir neden değil, bir sonuç. Maalesef bu işin
içinde olanlar bile eğitim sistemimizin ne kadar da zayıf ve etkisiz
olduğunu biliyor. Zaten eğitimimiz iyi olsaydı televizyonlarda her akşam
bu kadar saçma sapan şeyler görmezdik. Ne alakası var demeyin. Çok
alakası var. Bir insanı eğitmek, ona sadece matematik, fizik veya
tarih öğretmekten ibaret değil ki. Aslında bu derslerin öğretilmesi
değil eğitim. Bence eğitim, öğrenebilmeyi öğretmektir. Biz bunu
yapamadığımız için bugün çocuklar ve gençler hep hazıra alıştı.
Ezberci zihniyet dediklerinin bence aslı bu. Bir defa şunu bilelim ki,
Türkiye'de inanılmaz bir oranda kopya çeken öğrenci var. Bunu kim
inkar ederse etsin ben bu konuda oldukça iddialıyım. Bu çok kötü
bir olgu ve alışkanlık. Bu öğrenciler sorumluluk taşımayı
sevmiyorlar. Yani kopyacılığın nedeni dersi anlamamak değil, o
sorumluluğun ve gayretin altına girmemek. Bence ülkemizdeki eğitim
sisteminin en büyük sorunu bu. Gençleri sadece iyi veya geçer not
alma gayretine sokmak ve hedeflerini bu yöne saptırmak çok yanlış.
Mesela tanık olduğum olaylardan sadece bir tanesinde şu örnek
dikkatinizi çekecektir. Okula giden çocuklara baktığınızda genelde
öğrencilerin eve geldiklerine şunu söylediklerini görürsünüz;
"anne bugün matematikten 4 aldım". Bu ilk bakışta sıradan
bir olay gibi. Ama öğrenci o gün matematikte ne öğrendiğini
anlatmak yerine kaç aldığını söylüyor. Bu yanlış bir şey mi?
Tabi ki değil. Ama okula giden herkes bilir ki, bizim eğitim
sistemimiz öğrenmekten çok geçme ve not sistemine dayalı. Yani her
şeyde olduğu gibi formalitelere dayalı. En büyük sorunlardan birisi
de okullarda rehberlik servislerinin bulunmaması ya da etkin kullanılamaması.
Bu belki de öğrencilerin en büyük dezavantajı ki, bir öğrenci için
en büyük ihtiyaç motivasyon ve moraldir. Öğrenciye yol gösteren
bir rehber başarıyı kesinlikle artıracaktır. Sorunlar çok iyi
biliniyor ama maalesef ülkemizin her yerinde olduğu gibi kayırma bu
kurumlarda da yaygın. Veli geliyor, öğretmen çocuğunun geçip geçmemesi
hakkında onun görüşünü alıyor. Ne der sizce? Tabi ki cevap geçsin.
Halbuki çocuk daha dört işlemi bile yapamıyor. Fiziki yetersizlikler
tabi ki önemli ama bence bu kesinlikle çok büyük bir problem değil.
İyi bir sistem ve iyi bir öğretmen çok şeyi başarır. Tabi ki
ailenin de bu sisteme katılması sağlanmalı. Eğitime önem vermemek,
geleceğe önem vermemek demektir. Maalesef geleceğimizde ileride sıfır
çekecek! |