Bazen kendime soruyorum. İnsanları nasıl
seviyorum? Yani hissettiklerim ve yaşadıklarımın nedeni ne? Bir
insana karşı duyduğum duyguların kaynağı ne? Ama bu soruyu
cevaplayamıyorum. Bence nedeni yaşadıklarımızın aslında çok da
kapsamlı olmayışı. Belki de hissettiklerimizin ardında çok karmaşık
şeyler arıyoruz. Ben sevginin anlarda anlaşılabileceğine inanan
insanlardanım. Bazen ufak bir bakış, bazen ise sıcak bir gülüş.
Bilmiyorum ama buna gerçekten çok inanıyorum. Bir düşünün belki
siz de aynı şeyi yaşamışsınızıdır. Mesela sokakta yürürken
birine verdiğiniz selam ya da işe, okula gittiğinizde birinin size
yaptığı espri. O an öyle garip hissedersiniz ki kendinizi. Hoşunuza
gider. Aslında çok mutlu olursunuz. Hayatınızın geri kalanında hep
bunu hissetmek istersiniz. Peki bunun nedeni ne? Basit bir gülüş ya
da içten bir merhaba mı? Belki de gerçekten sebebi bu. Bence anları
dikkatle takip edin. Onlar gerçekte bize çevremizdekilere ilişkin çok
büyük ipuçları veriyor. Ben bakışlara çok güvenen bir insanım.
Sırf tatlı ve içten bir bakış, ardından sıcak bir tebessüm için
her şeyi feda edebilirim. Çünkü insanın yaratılışının en büyük
gizemi burada saklı. Bence her insanda bir güzellik var. Her insanda
yaşama değer ve anlamı olan bir duygu var. Ve biz her insanda bunu
aramalıyız. İnsanlara bakın. Onların gözlerine, yansıttığı
ışığa bakın. Kelimeleri bozuk olabilir. Ama bir an öyle bir
kelimeye şahit olursunuz ki işte o zaman onun içinizdeki yerini
belirlersiniz. Hayatımızda belki de en önemli olan şeyi yapmak için;
sonsuzluğa kalmak için insanların içindeki güzelliği fark
etmeliyiz. Bunun yolu da hayatımızdaki anları anlamak ve onları
doyasıya yaşamak. Unutmayın, bazen bir an yaşadığımız ömürden
çok daha anlamlı olabilir. |