www.kebir.net
  "Hayatı derinlerde yaşayanların sitesi"

       Sadece paylaşmak için...


 ANA SAYFA | TÜRKÇE MÜZİK | ŞİİRLER | YAZILAR | DİN ve HAYAT | HİKAYELER | BANA ULAŞIN! | AMACIM 

ALLAH'ın SÖZDE SOPASI!

İnsanlarımızın en büyük sorunlarından birisi ciddi davranmamız gereken olaylarda çok bayağı ve basit düşünmemiz. Bunlardan en önemlisi eğitim. Bundan kastım her türlü eğitim. Bu konuda ise ben din eğitiminden bahsedeceğim. Aslında bunu din eğitimi olarak adlandırmak istemiyorum çünkü dini hayatın olgularından farklı bir olguymuş gibi ayırmak yanlış. Sorun da zaten buradan kaynaklanıyor. Biz dine yanlış bir açıdan bakıyoruz. Kuralcı ve basit bir düzen içinde gençlere bunu anlatıyoruz. Oysa din bir bilim ve yaşam felsefesidir. Bu yüzden bu sistemin ve eğitimin uzmanlık çerçevesinde verilmesi gerekir. Yanlış sistemlerle ve öğretilerle sadece zaman değil insan beyni de kaybediyoruz. Çünkü bugün kazanamadığımız her birey bizim kaybımızdır. Öğrettiğimiz kalıpsal şeylerin bir türlü dışına çıkamıyoruz. Özellikle Allah'ı ve söylediklerini gençlere bir türlü anlatamıyoruz. Bu anlatımlarda sürekli korku olgusunu kullanıyoruz. Örnek vermek gerekirse; yapılan yanlış şeylerde çocuklara Allah'ın sopası olduğunu ve onu cezalandıracağını söylüyoruz. Bu yanlış! Çünkü çocuk bu eğitimle Allah'ı kafasında bir cezalandırıcı olarak görüyor. Halbuki Allah bize şefkatle yaklaşıyor. Ama biz insanlarımıza Allah'ı, kurallar ve baskı içinde tanıtıyoruz. Bu da insanların hayatlarında hiç bir şeyi sorgulamamasına neden oluyor. Bu çok kötü. Neden mi? Bugün bizim başımıza ne geldiyse, kafamızda bir şeyleri yoğurmamaktan geldi. Her şeyi çöp kutusu gibi kabul ediyoruz. Beynimizi kullanma zahmetine girmiyoruz. Dinde de bu hiç farklı değil. Bugün dinin felsefesi öğretileceği yerde kuralları ve kalıpsal biçimleri öğretiliyor. Yani her şey hazır. Ama insan ne yapacak? Hiç... Sadece ezberleyip, cezalandırılmamayı umacak. Oysa bizim hedefimiz Allah'ı anlamak ve onun dostluğunu kazanmak olmalı. Yapılan tek şey surelerin Arapça'sının ezberletilmesi. Eğer bu doğru bir şey olsaydı, bugün İslam ülkeleri bu kadar geride olmazdı. Hatta bu ülkeler kendi içlerinde bile İslamiyet'i anlamamışlar ve anlatamamışlar. İşimizi ciddiye almalıyız. Çünkü sahip olduğumuz zor bir emanettir. İnanmayan ya da İslamiyet'i saçma bulan insanlara kızmak ve sövmek yerine onlara bu kitabın ve dinin ne kadar doğru ve güzel olduğunu kanıtlamaya çalışmalıyız. Bunu nasıl mı yaparız? Yaşayışımızla, fikirlerimizle, davranışlarımızla, bakış açımızla ve kendimize olan güvenimizle. Tek hedefimiz en güzel dostluğu kazanmak. Allah'ın dostluğunu kazanmak. Bunun için önce O'nu anlamalıyız. Anlamak içinde okumalı ve araştırmalıyız. Hepimize kolay gelsin...   


Yazan Melih SARIOĞLU

Geri Dön

 


©kebir