Mutlu olmayı kim istemez ki? Bunun cevabı
herhalde herkestir. Ama her şeyin bir bedeli olduğu gibi mutlu olmanın
da bir bedeli var. Belki de hayatta ödediğimiz en ağır bedellerden
biri olabilir. Bazı insanlar hayattan beklentilerini çok yüksek
tutarlar. Zannederler ki bu yükseklik onların mutluluklarının
seviyesini de arttıracak. Oysa ki mutluluğun fiyatı ya da seviyesi
yoktur. Onu sahip olduğunuz bedene tattırabilirsiniz. Ama bedeniniz
nankör davranacaktır. Oysaki ruhunuz mutluluğu anlayacak ve hayatınız
boyunca hiç kaybetmeyeceğiniz bir yerde onu saklayacaktır. Eğer bir
şeyi satın alamıyorsanız, ona paha biçilemiyor demektir. O zaman
mutluluk sahip olabileceğimiz en yüce şeydir. Bazen yanı başımızda
duran mutluluğa yüzümüzü ekşiterek bakarız hayatımız boyunca.
Çünkü mutluluğun ne demek olduğunu anlamamışızdır. Oysa
mutluluk bazen basit bir tebessüme karşılık vermek ya da sağ ol be
dostum lafını kulaklarımızdan heyecanla içeri sokmaktır. Bazen
mutluluk sıra dışı zamanlarda içinde ilginç bir huzur hissetmek
bazen ise dünyayı karşına alıp mücadeleye girişmektir. Ya da eski
arkadaşlarınla haylaz günleri hatırlamak ve özlemini içine gömüm
hayata delicesine bağlanabilmektir. Aslında mutluluk satın alınması
çok kolay bir şeydir. Ama yanlış olan insanların onu neyle satın
almak istedikleridir. Eğer siz satın almak için doğru karşılığı
verirseniz, mutluluğu çok ucuza hayatınıza katabilirsiniz. Unutmayın
ki; arabalarla, milyarlarla, yatlarla, ünle ya da bunun gibi geçici şeylerle
sağladığınız mutluluk sizin sadece ileride sahip olduğunuz şeylerden
çok daha değersiz gördüğünüz toprak olacak bedeninizi tatmin
eder. Ne zaman ruhunuzun dışarı özgürce çıktığını
hissedersiniz işte o zaman mutluluğu yakalarsınız. Ufak şeylerle
kendinizi mutlu etmeye çalışın çünkü gerçek mutluluk onların
arasında
gizli! |