Bir ulusu diğer uluslardan ayıran en büyük
özellik toplumu oluşturan bireylerin kalitesidir. Bu da ancak eğitimle
gerçekleşir. Peki bizim ülkemizde eğitim ne kadar kaliteli? Bundan
kastım, gençlere ya da çocuklara yararlı şeyler öğretebiliyor
muyuz? Yoksa onları ileride unutacakları bilgilerle mi dolduruyoruz?
Herhalde bu sorunun cevabı pek iç açıcı değil. Bugün sadece eğitimde
hazır bilgiler değil, yaratıcı beyinleri oluşturacak zeminler de
gençlere verilmeli. Çünkü hayat çok farklı ve hiç bir zaman aynı
kalmıyor. Eğer siz sabit şeylere dayanıklı bireyler yetiştirmeyi
amaç edinirseniz, hayatın bu değişen koşullarında bireylerin başarılı
ve etkin olmasını bekleyemezsiniz. Bu yüzdendir ki, insanlara öğrenmeyi
öğretmeliyiz. Tabi ki genel bilgileri ve becerileri öğretmeliyiz,
yeteneğine ve ilgisine göre yetiştirmeliyiz. Ama öncelikli olarak
onlara iletişimi ve düşünmeyi öğretmeliyiz. Gerisini zaten birey
kapasitesi ölçüsünde yapacaktır. Bugün Türkiye'yi bir çok alanda
geriye iten en büyük nedenlerden birisi de iletişim eksikliğidir.
Konuşmayı ve dinlemeyi kesinlikle bilmiyoruz. Bunların ne zaman ve ne
kadar yapılması gerektiğini de bilmiyoruz. İletişimi bilmeyen bir
toplum hiç bir şey anlamaz, hiç bir şeyi de anlatamaz. Sürekli
anlamsız konularda tıkanıklığı yaşar. Bunu kanıtlamak zor değil.
Birbirini doğrayan insanlar, saçma sapan nedenlerle kavga edenler...
Bunların hepsi Türkiye'den örnekler. Bu örnekler maalesef çoğaltılabilir.
İşte bu gençlerimize öğreteceğimiz en önemli şey. Saygı göstermek.
İyi niyetli olan her şeye saygı göstermeyi onlara öğretmeliyiz. Eğer
bir ülkede herkes birbirini dinlerse işte o zaman sorunlar çözülür. |